1. Bibliyometrik Veri Kaynaklarının Güçlü ve Zayıf Yönleri
https://www.adscientificindex.com
Sıralama kuruluşları, çalışmalarını temellendirdikleri bibliyometrik veri kaynakları ve bilimsel performans ölçüm sistemleri üzerinde çeşitli stratejiler geliştirir. Ancak her bibliyometrik veri kaynağının kendine özgü güçlü yanları olduğu kadar, göz ardı edilemeyecek sınırlamaları da bulunmaktadır — hiçbiri kusursuz veya tam kapsayıcı değildir. Bu gerçeği kavramak, Google Scholar’ı tercih etme gerekçemizi net biçimde açıklamak ve diğer veri tabanlarının “mutlak doğru” veya “her zaman üstün” olduğu yönündeki yaygın algıyı sorgulamak açısından önem taşır.
Bazı yaygın kullanılan atıf indeksleri ve bibliyometrik tabanlı analizler, yaklaşık 9.000 ila 15.000 dergiden oluşan, sıkı seçim kriterleriyle oluşturulmuş bir yayın havuzuna odaklanmaktadır. Bu sistemlerin sağladığı atıf verileri, bilimsel etki ölçümü açısından yaygın kabul görmekle birlikte, kapsam bakımından sınırlıdır. Büyük ölçüde İngilizce dilinde yayımlanan ve STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) odaklı yayınlara ağırlık verilmesi nedeniyle, sosyal bilimler, beşeri bilimler, sanat veya yerel/bölgesel dillerdeki araştırmalar sistematik biçimde eksik temsil edilebilmektedir. Örneğin sosyal bilimlerin bazı alt disiplinlerinde bu veri tabanlarının kapsama oranı yalnızca %5–20 düzeyinde kalmakta, böylece çok sayıda değerli araştırma görünmez hâle gelmektedir.
Ayrıca, kitaplar, kitap bölümleri ve konferans bildirileri gibi, özellikle insani bilimler, hukuk, eğitim veya bilgisayar bilimlerinde son derece önemli sayılan bilimsel iletişim formatları da çoğu zaman bu sistemlerde yeterince yer bulamamaktadır. Oysa bu tür yayınların yok sayılması veya sistematik biçimde geri planda bırakılması, akademik fırsat eşitliği ve bilimsel çeşitliliğe saygı ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Akademik üretim, yalnızca belirli bir yayın türü veya dil üzerinden tanımlanamaz; disiplinlerin kendine has bilgi üretim kültürleri ve yayın gelenekleri vardır. Örneğin bir kitabın veya konferans bildirisinin — ki birçok alanda temel akademik iletişim aracıdır — dikkate alınmaması, bilimsel emeğin meşru bir parçasının göz ardı edilmesi anlamına gelir. Bu yaklaşım, bazı disiplinlerin ya da coğrafyaların bilimsel görünürlüğünü azaltarak, genel değerlendirme süreçlerini adaletsiz hâle getirebilir. Oysa bütün bilimsel çıktılar, kolektif akademik birikimi zenginleştirir; dolayısıyla bunların dışlanması veya eksik temsil edilmesi, etik ve metodolojik açıdan sorgulanmalıdır.
2. Bibliyometrik Değerlendirmede Kapsayıcılık ve Erişilebilirlik
Bir diğer sınırlayıcı unsur da erişim maliyetleridir. Geleneksel bibliyometrik veri tabanları çoğunlukla yüksek ücretli aboneliklerle çalışır. Dolayısıyla yalnızca iyi bütçeli kurumlar ve araştırmacılar bu veri tabanlarından faydalanabilirken, daha mütevazı imkânlara sahip akademisyenler veya üniversiteler bu hizmetlere erişememektedir. Böylece bilimsel performans ölçümü küresel ölçekte adil biçimde yapılamaz hâle gelmektedir. Üstelik abonelik ücretlerinin şeffaf olmaması ve bir sonraki yıl ne olacağına dair belirsizlik, sürdürülebilirlik açısından da ciddi bir sorun yaratmaktadır.
Kapsama alanı açısından bakıldığında, bu veri tabanlarını temel alarak oluşturulan sıralama sistemlerinin çoğu yaklaşık 80–90 ülkeyi kapsamakta ve 1.500–2.500 civarında kurumla sınırlı kalmaktadır. Uzun yıllar boyunca bu sayılarda kayda değer bir artış görülmemiştir. Bu dar kapsam, bilimsel üretimin küresel ölçekteki gerçek dağılımını ve akademik görünürlüğü tam olarak yansıtamamaktadır.
Ayrıca kurum adlarının, yazar isimlerinin ve bağlılık bilgilerinin standartlaştırılmasında uzun yıllardır devam eden sorunlar, veri tutarlılığı açısından da ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Pek çok eleştiride, bu sistemlerin bilimsel yayın etiği, hakemlik süreçleri ve kapsama adaleti konularında yetersiz kaldığı ifade edilmektedir.
3. Bilimsel Performans Ölçümünde Adalet, Kapsayıcılık
Buna karşılık Google Scholar, açık erişimli ve ücretsiz bir platform olarak, dijital ortamda yer alan her türlü akademik nitelikli içeriği dizinlemektedir. Dergi makaleleri, tezler, kitaplar, raporlar ve konferans bildirileri gibi farklı formatlardaki yayınları, disiplin veya dil ayrımı gözetmeksizin kapsayarak, sosyal bilimler, sanat, beşeri bilimler, eğitim ve yerel dillerdeki akademik üretimlerin de bilimsel görünürlüğünü artırmaktadır. Araştırmalar, Google Scholar’ın bu alanlarda çok daha yüksek düzeyde atıf verisi yakaladığını göstermektedir. Ayrıca kitaplardan ve bildirilerden gelen atıfları da izleyerek, yayın ölçütleri açısından daha kapsayıcı bir etki değerlendirme imkânı sunmaktadır.
Google Scholar’ın bir diğer avantajı, verilerini sürekli ve hızlı biçimde güncellemesi, yani belirli bir “veri kapanma” tarihinin olmamasıdır. Bu sayede araştırma değerlendirme süreçlerinde daha güncel, şeffaf ve açık erişilebilir bir yapı oluşur. Her akademisyen veya kurum, ücretsiz araçlar vasıtasıyla (ör. Publish or Perish) kendi bibliyometrik verilerini takip edebilir; bu da ücretli veri tabanlarının yarattığı erişim adaletsizliğini azaltarak, bilimsel ölçümleme bilgisinin demokratikleşmesine katkı sağlar.
Elbette Google Scholar’ın da hataları vardır. Ancak bu hataların çoğu rastlantısaldır ve belirli kişi veya kurumları sistematik şekilde avantajlı kıldığına dair bir bulgu yoktur. Açık erişimli yapısı sayesinde bazı etik dışı davranışlar (ör. aşırı öz-atıf, sahte yayın) daha hızlı fark edilebilir. Buna karşın, diğer veri tabanlarının sistematik biçimde dışladığı içeriklere kıyasla Google Scholar’ın geniş yaklaşımı, benzer bağlamlarda yapılan bilimsel etki analizleri açısından daha adil ve anlamlı bir gösterge sunar.
4. Araştırma Değerlendirme Yöntemlerinde Google Scholar’ın Stratejik Konumu
Bizim Google Scholar’ı tercih etmemizdeki ana neden, coğrafya, dil veya bütçe ayrımı gözetmeden araştırmacıların ve kurumların bilimsel görünürlüklerini daha adil koşullarda yansıtmamıza olanak tanımasıdır. Bununla birlikte, bu aracın sınırlarını açıkça kabul ediyor, çok katmanlı veri temizleme, sürekli kalite iyileştirme ve güçlü denetim süreçleriyle bu eksiklikleri asgariye indirmeye çalışıyoruz. Ayrıca, Google Scholar’ın sağladığı yüksek görünürlük sayesinde, bireylerin, kurumların ve branş derneklerinin konuya dair duyarlılığı önemli ölçüde artmıştır; bunun bir sonucu olarak yüzbinlerce araştırmacı, profillerini daha özenli ve tutarlı biçimde düzenlemeye yönelmiştir. Eşzamanlı olarak, tespit edilen çok sayıda uygunsuz veri de katı kurallar çerçevesinde sistemden temizlenmiş, böylece genel kalite ve güvenilirlik düzeyi daha da güçlendirilmiştir. Bu süreçle birlikte kurumlar da etik dışı davranışları ve hatalı uygulamaları çok daha erken fark edebilir hâle gelmiş, gerekli önlemleri zamanında alma imkânına kavuşmuştur.
Sonuç
Hiçbir bibliyometrik veri tabanı kusursuz değildir veya tümüyle kapsayıcı değildir. Her birinin güçlü ve zayıf yönleri bulunmaktadır. Bu gerçeği dikkate almak, küresel ölçekte araştırma değerlendirme, bilimsel etki analizi ve bilimsel performans ölçümü açısından dengeli ve kapsayıcı bir yaklaşım geliştirmek isteyen tüm paydaşlar için kritik önemdedir. Bizim Google Scholar’ı tercih etmemizdeki ana neden, coğrafya, dil veya bütçe ayrımı gözetmeden araştırmacıların ve kurumların bilimsel görünürlüklerini daha adil koşullarda yansıtmamıza olanak tanımasıdır. Bununla birlikte, bu aracın sınırlarını açıkça kabul ediyor, çok katmanlı veri temizleme, sürekli kalite iyileştirme ve güçlü denetim süreçleriyle bu eksiklikleri asgariye indirmeye çalışıyoruz.
Sonuç olarak, “tek bir bibliyometrik kaynak kusursuzdur” anlayışı gerçeği yansıtmamaktadır. Hiçbir veri kaynağı, günümüzde dünya çapındaki akademik üretimin tüm çeşitliliğini tek başına eksiksiz biçimde yansıtacak kapasitede değildir. Bibliyometrik veri tabanları, akademik topluluğun katkılarıyla sürekli gelişmektedir. Bu nedenle en doğru yaklaşım, her kaynağın sınırlarını iyi analiz ederek, verileri bağlamına uygun şekilde yorumlamak ve tamamlayıcı yöntemlerle daha adil, daha doğru, daha kapsayıcı bir bilimsel ölçümleme ve değerlendirme sistemi oluşturmaktır.
https://www.adscientificindex.com
✅ Yaklaşımımız
- Küresel, uygulanabilir ve kapsayıcı bir metodoloji
- Veri kaynaklarının sınırlamalarını azaltmaya yönelik güçlü denetim süreçleri (yaklaşık 2 milyon profil incelendi ve uygunsuz olanlar ayıklandı)
- Sürekli veri temizliği ve güncelleme ile gerçek zamana yakın, doğru ve güncel sıralamalar
- https://www.adscientificindex.com/
#akademik_sıralama #üniversite_sıralamaları #bilimsel_etki_ölçümü #bibliometrik_analiz #bibliometrik_veri_kaynakları #h_index #i10_index #atıf_analizi #akademik_performans #Google_Scholar #Scopus #Web_of_Science #Google_Scholar_tercihi #bibliometrik_veri_tabani #akademik_görünürlük #yayın_çeşitliliği #atf_endeksi #etki_faktörü #akademik_etik #veri_temizleme #veri_denetimi #yayın_politikaları #disiplinlerarası_sıralama #açık_bilim #araştırma_değerlendirme #akademik_şeffaflık #fırsat_eşitliği #Türkiye_akademik_sıralama #Türk_üniversiteleri #akademik_başarı




