Friday, April 26, 2024
spot_img
HomeWorldDeri Hastalıkları Patolojisi Dermatopatoloji

Deri Hastalıkları Patolojisi Dermatopatoloji

1. Stratum korneumun hiperplazisine ne ad verilir?
A)Parakeratoz
B)Hiperkeratoz
C) Akantoz
D) Papillamatoz
E) Spongioz
(Cevap B)
2. Epidermiste interselüler ödeme ne denir?
A) Hiperkeratoz
B) Akantoz
C) Parakeratoz
D) Spongioz
E) Eksositoz
(Cevap D)
3. Epidermal hiperplaziyi tanımlayan terim aşağıdakilerden hangisidir?
A) Parakeratoz
B) Hiperkeratoz
C) Akantoz
D) Spongioz
E) Eksositoz
(Cevap C)
4. Parakeratoz nerede görüldüğünde normal olarak değerlendirilebilir?
A) Yüz cildi
B) El sırtı
C) Ayak bileği
D) Dirsek iç yüzü
E) Müköz membranlar

Hiperkeratoz stratum korneumun hiperplazisi, kalınlaşmasıdır. Parakeratoz stratum korneumda nükleuslu hücrelerin bulunmasıdır. Akantoz epidermisin hiperplazisidir. Spongioz epidermisde hücreler arası ödemdir. Eksositoz epidermisin inflamatuar hücreler ve eritrositler tarafından invaze edilmesidir. (Cevap E)

5. Mikroskopik incelmesinde epidermiste spongioz, üst dermiste perivasküler lenfosit ve eozinofil bulunan hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut ekzematöz dermatit
B) Psoriazis
C) Liken planus
D) Vitiligo
E) Mycosis fungoides

Ekzema farklı etyolojili bir grup patolojinin adıdır. Eritematöz paüller ve kaşıntı vardır. Subtipleri: Allerjik kontakt dermatit: allerjene topikal maruziyetle oluşan gecikmiş tip hipersensitivite reaksiyonudur. Atopik Dermatit: potansiyel antijenlere, allerjenlere maruziyetle oluşur. İlaca bağlı ekzematöz dermatit: ilaç reaksiyonudur. Fotokontakt dermatit:UV veya ışığa anormal tepkidir.
Primer iritan dermatit: kimyasal, fiziksel veya mekanik hasara maruziyetle oluşur.
Atopik dermatit genellikle genetik bir yatkınlık içerir ve yıllarca sebat edebilirken diğerleri akut ve temas ilişkili bir hikayeye sahiptir. Atopik dermatitlerin çoğu çocuklukta başlar ve astım, allerjik riniti de içeren atopik triad bulunur.
Ekzemanın en sık görülen formu allerjik kontakt dermatittir: spongioz yani interselüler ödem vardır, bazen spongiotik veziküller gelişebilir. Dermiste perivasküler lenfosit, az sayıda mast hücresi ve bazen özellikle ilaç reaksiyonunda daha fazla olmak üzere eozinofiller bulunur. Epidermis kalınlaşmış (akantotik) ve stratum korneum kalınlaşmış (hiperkeratoz) olabilir. Yoğun kaşımaya bağlı lichen simplex kronikus oluşabilir. (Cevap A)

6. Aşağıdakilerden hangisinde melanosit artışı vardır?
A) Albinizm
B) Vitiligo
C) Lentigo
D) Melasma
E) Çil

(Cevap C)

7. Melanositlerin olduğu ancak tirozinaz enzimindeki defekt nedeniyle melaninin üretilemediği hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Albinizm
B) Vitiligo
C) Lentigo
D) Çil
E) Melasma
(Cevap A)

8. Bazal hücre tabakasında lineer melanositik hiperplazi görülmesine ne denir?
A) Albinizm
B) Vitiligo
C) Lentigo
D) Çil
E) Melasma
(Cevap C)

9. Gebelikte görülen fasyal hiperpigmentasyona ne denir?
A) Albinizm
B) Vitiligo
C) Lentigo
D) Mastositoz
E) Melasma
(Cevap E)

10. Epidermisde melanositlerin kısmi veya tam yokluğu hangi hastalıkta görülür?
A) Albinizm
B) Vitiligo
C) Lentigo
D) Çil
E) Melasma

Vitiligo epidermiste melanositlerin komple veya kısmi yokluğudur. Albinizmin çoğu formunda melanositler vardır ancak tirozinaz enziminde defekt veya eksiklik nedeniyle melanin üretilemez. Freckle (ephelis, çil) çocuklarda en sık görülen pigmente lezyondur, güneşe maruz kalan yerlerde görülür. Yaz ve kış artma, azalma göstermesi ile lentigodan ayrılır. Melasma gebelikte görülen fasyal hiperpigmentasyondur. Gebelik maskesi de denilir. Oral kontraseptif kullananlarda da oluşabilir. Lentigo basal hücre tabakasında lineer melanositik hiperplazisidir. Sıradan bir artış olabileceği gibi malign bir lezyonun parçası da olabilir. Vitiligo pernisiyöz anemi, Addison ve otoimmün tiroidit gibi otoimmün hastalıklarla sık birliktelik gösterir. (Cevap B)

11. Sıklıkla ağız çevresi ve travmaya maruz kalan bölgelerde, simetrik olarak yerleşen pigment kaybı yapan kronik hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akantozis nigrikans
B) Vitiligo
C) Pemfigus
D) Epidermolizis bullosa
E) Mastositoz

Vitiligo sıklıkla ağız çevresi ve travmaya maruz kalan bölgelerde, simetrik olarak yerleşen pigment kaybı yapan kronik bir hastalıktır. Hastalık gözün koroid tabakası, meninksler ve pigment bulunan herhangi bir yeri, muhtemelen otoimmün bir mekanizmayla tutar. Otozomal dominant bir geçiş olduğu söylenmiştir, fakat çok genli bir geçişe ait deliller vardır. Pigmentsiz sahanın biyopsisinde total melanosit kaybı görülür ve keratinositlerde de hiç melanin bulunmaz. Lezyon kenarlarında ve kısmi pigment kaybı olan bölgelerde hasarlı, ödemli ve şekil bozukluğu gösteren melanositler fark edilir. Klinik olarak eritematöz sınırlı lezyonlarda hafif damar genişlemesi ve yüzeyel damarlar çevresinde seyrek bir lenfositik infiltrasyon bulunur. Bazen kıl folliküllerinden kaynaklanan melanositlerin çoğalmasıyla, yavaş yavaş periferden içeri doğru ilerleyen repigmentasyon olur. Vitiligolu hastaların çoğunda melanositlere karşı antikorlar vardır. Ayırıcı tanıda Ito’nun hipomelanozisi bulunur. (Cevap B)

12. Metakromatik boyanan hücrelerin yoğun olarak bulunduğu deri lezyonu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mastositoz
B) Pemfigus vulgaris
C) Akne rozasea
D) Pitriazis rozea
E) Keratoakantoma

Mastositozda Darrier sign ve dermatografizm görülür. Dokuda mast hücreleri içeren lezyonlar oluşturur. Mast hücreleri Toluidin Blue ve Giemsa boyası ile metakromatik boyanır. (Cevap A)

13. Eklem ağrıları olan bir hastanın her iki diz ve dirseğinde, eritematöz plak tarzında deri lezyonları saptanıyor. Bu lezyonlardan yapılan cilt biyopsisinde; epidermiste düzenli akantoz, parakeratoz ve suprapapiller incelme görülüyor. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Liken planus
B) Eritema multiforme
C) Pemfigus vulgaris
D) Psöriazis vulgaris
E) Dermatitis herpetiformis

(Cevap D)

14. Munro mikroabseleri aşağıdaki hastalıklardan hangisinde görülür?

A) Lichen planus
B) Lupus eritematozis
C) Liken simplex kronikus
D) Psoriazis
E) Pemfigus

Psoriazis sık görülen kronik inflamatuvar bir dermatozdur. En sık el bileği, diz, skalp, gluteal bölge, glans penis ve vulvada görülür. % 30 hastada tırnak tutulumu vardır. Artrit, myopati, enteropati, spondilitik kalp hastalığı görülür ve AIDS’te sıktır. Nadir bir varyantı olan püstüler psoriazis ateş, lökositoz, artralji diffüz kutaneöz ve mukozal püstüller sekonder enfeksiyon ve elektrolit bozukluğu ile hayatı tehdit edici şekilde seyreder. Psoriaziste stratum granülosum yok veya çok incedir. Üzerinde yoğun parakeratoz bulunur. Stratum korneum içerisinde nötrofil birikimiyle oluşan Munro mikroabseleri ile spongioform püstüller (Kogoj) görülür. Mantar da benzer bulgular oluşturduğu için PAS boyası ile ayrımı yapılmalıdır. Klinikte ise suprapapiller epidermis incelmesine bağlı, keratin tabakasının kaldırılmasıyla oluşan noktasal kanamalar Auspitz işareti ve şüpheli kişilerde lokal travmaya bağlı lezyon oluşumu (Koebner fenomeni) vardır. Toplumun %1’ini etkileyen bu hastalıkta patoloji artmış hücre turn overidir. Psoriaziste hücre turn over’i aşırı hızlanmıştır. TNF patogenezde en önemli medyatördür. Liken simplex kronikus psoriazis ayrıcı tanısında önemli bir kronik spongiotik dermatit nedenidir. Hiperkeratoz, akantoz ve hipergranüloz vardır. Reteler uzamıştır. Nodüler formu prurigo nodülaristir.

(Cevap D)

15. Özellikle ekstremitelerde simetrik dağılan deri lezyonları ile oral lezyonların bulunduğu hastanın deri biyopsisinde retelerde testere dişi görünümü ve Civatte body’ler ile üst dermiste bant tarzında infiltrasyon görülmekte ise en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Psoriazis
B) Skleroderma
C) Lupus eritematozus
D) Akne vulgaris
E) Lichen planus

Sorudaki bulgular Lichen planus için tipiktir. “P”ler hastalığı olarak bilinir: pruritik, purple, poligonal, planar papül ve plaklar. Deri ve squamöz mukozanın hastalığıdır. Wickham striaları görülür. Mikroskopik olarak interface dermatittir, yani belirgin bazal hücre hasarı içerir. Testere dişi tarzı rete uzaması, hiperkeratoz ve hipergranüloz, epidermiste Civatte body denilen eozinofilik apopitotik cisimler ile üst dermiste melanofajlar ve bant tarzı yoğun lenfosit infiltasyonu vardır. Aynı zamanda özellikle mukozal lezyonlarda squamöz hücreli karsinom riski artmıştır. Sklerodermada bağ dokusu aşırı artmıştır. Deri ekleri yok veya minimaldir. (Cevap E)

16. Pemfigus vulgaris lezyonları önce hangi bölgede görülür?
A) Skalp
B) Yüz
C) Oral mukoza
D) Gövde
E) Basınca maruz kalan yerler

Pemfigus bazen öldürücü olabilen otoimmün büllöz bir hastalıktır. Tip II antikor aracılı hipersensitivite reaksiyonudur. En sık görülen tipi pemfigus vulgaristir. Skalp, yüz, aksilla, gövde ve basıya uğrayan yerlerde görülür. Oral lezyon varsa deri lezyonlarından aylar önce görülürler. Pemfigus vulgariste histolojik olarak akantoliz, suprabazal akantolitik bül görülür yapılan çalışmalarda Ig G’nin interselüler birikimi vardır. Büller Büllöz pemfigoidden farklı olarak kolay rüptüre olurlar. Nikolsky belirtisi pozitiftir. Paraneoplastik pemfigus klinik olarak pemfigus vulgaris veya eritema multiformeye benzer, non- hodgkin lenfoma, kronik lenfositik lösemi ve Castleman hastalığı gibi lenfoid kökenli hastalıklarla beraberdir timomalar, iğsi hücreli sarkomlar ve Waldenström makroglobulinemisine de eşlik edebilir. (Cevap C)

17. Yetmiş yaşında bir hastada deride büllöz lezyonlar tesbit ediliyor. Daha sonra oral mukozada lezyonlar gelişiyor. Büller muayenede rüptüre olmuyor, histolojik olarak subepidermal nonakantolitik lezyon görülürse en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dermatitis herpetiformis
B) Epidermolizis bülloza
C) Psoriazis
D) Büllöz pemfigoid
E) Pemfigus vulgaris

Pemfigus vulgariste önce oral sonra deri lezyonları başlar, suprabazal ayrılma görülür. Ayrışma Pemfigus foliaceusta subkornealdir. Büllöz pemfigoid ise daha yaşlıda görülen otoimmün bir hastalıktır. Büller önce deride sonra ağızda görülür. Büller pemfigusta olduğu gibi kolay rüptüre olmaz ve infekte olursa skarsız iyileşir. Ayrılma subepidermal ve nonakantolitiktir. Eozinofiller fazladır. Büllöz pemfigoidde basal membranda lineer immünoglobulin ve kompleman depolanması görülür. Dermatitis herpetiformis ürtiker ve veziküller ile seyreder. Çöliak hastalığı ile sık birlikte görülür. Dermal papillalarda Ig A depozitleri görülür. (Cevap D)

18. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinde ochronozis görülür?
A) Fenil ketonüri
B) Alkaptonüri
C) Fabry hastalığı
D) Nörofibromatozis
E) Lesch-Nyhan hastalığı

Ochronozis kartilaj ve fibroz dokuda koyu pigmentasyondur. Alkaptonüri Homogentisik asit oksidaz eksikliğine bağlıdır. İdrarla homogentisik asit atılır. İdrar koyu renklidir. Ochronozis görülür. Lesch- Nyhan sendromu hipoksantin guanin fosforibozil transferaz eksikliğinde görülür. Gut, mental retardasyon, koreatetoz, spastisite ve self mutilizasyon görülür. Fabry hastalığı alfa-galaktozidaz-A eksiktir ve ceramide triheksozide birikir. Deri lezyonları anjiokeratoma ve şiddetli yanma tarzında ekstremite ağrıları dikkati çeker. (Cevap B)

19. Şiddetli kaşınan, vezikül ve dermal papillalarda Ig A depozitleri görülen hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Büllöz pemfigoid
B) İchtiozis
C) Dermatitis herpetiformis
D) Lichen planus
E) Epidermolizis bülloza

Dermatitis herpetiformis (Duhring hastalığı şiddetli kaşınan veziküllerin, papüllerin ve ürtiker benzeri lezyonların bulunduğu kronik deri hastalığıdır. Subepidermal ayrılma ve dermal papillalarda Ig A depozitleri bulunur. Hastaların %80’inde bir kısmı semptom vermeyen glutene bağlı enteropati (çöliak) görülür. İchtiozisde deride aşırı pullanma vardır. İchtiozis fitanik asit eksikliğine bağlı gelişen ve polinevritik değişiklikler ile kendini gösteren herediter bir ataksi olan Refsum sendromu ve Sjögren-Larsson sendromunun özelliğidir. Sjögren-Larsson sendromunda herediter zeka kusuru ve spastik felç görülür. Bu iki sendrom otozomal resesif geçişlidir. Dermatitis herpetiformis (Duhring hastalığı) sıklıkla diyetteki glutene hassasiyetle birlikte giden, IgA aracılığıyla gelişen, nadir bir blister oluşturucu hastalıktır. Lezyonlar çok kaşıntılıdır ve küçük veziküller bacakların ekstensör yüzlerinde, gövdenin alt kısmı ve gluteal bölgelerde simetrik olarak yerleşirler. Lezyonlar gross olarak Herpes simpleks veya zoster enfeksiyonunu andıran gruplar oluşturdukları için “herpetiformis” olarak isimlendirilirler fakat hastalığın Herpes virüsüyle hiçbir ilişkisi yoktur. Blisterler dermal papilla uçlarında başlar ve sonra daha büyük vezikül ve büller oluşturacak şekilde birbirleriyle kaynaşırlar. İnflamasyonda nötrofiller belirgindir ve büllöz pemfigoide göre daha az eozinofil bulunur. İmmunofloresan mikroskopiyle, özellikle klinik olarak blisterin bulunduğu yerlere komşu alanlardaki dermal papilla uçlarında granüler IgA birikimleri gösterilebilir. İmmün kompleks birikimleri epidermal bazal membranın lamina densa kısmı altındadır. Nötrofillerin kümelendiği ve vezikulasyonun bulunduğu alanlarda bazal membran tahrip olmuştur. (Cevap C)

20. DNA zinciri üzerinde pirimidin dimerleri oluşturarak mutasyona ve kansere yol açabilen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ultraviyole radyasyon
B) İyonizan radyasyon
C) Alkilleyici ajanlar
D) Asbest
E) İyot-131
(Cevap A)

RELATED ARTICLES

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

spot_img

Most Popular

Recent Comments